- Michael O'Connell
Kaynak: Otakon 1999 program kitabı
İlk Dönemler
20.yüzyılın
başında Japon grafik sanatçıları Batının iki çok güçlü buluşunun
etkisini hissetmeye başladı: gazete karikatürü ve hareketli resim. Bu
balonlar ve çizgisel olaylar dizisi, Japon hikaye anlatıcılarına
yığınlara kolayca ulaşabilen bir yapı sağladı. Kısa bir zaman sonra
Rakiten Kitazawa ve Ippei Okamoto gibi popüler çizerler kendi seri
gazete çıktılarını yapmaya başladılar. Bunlar ileride modern Japon çizgi
roman ya da bir diğer değişle manga'sının gelişimine zemin
hazırlayacaktır.
1914'de,
animasyon hareketli resimlerle denemeler yapan çizerler ilk Japon
sanatçıları arasındandır. Japonya'nın ilk dünya kapsamında başarılı
çalışması Kitayama Seitaro'nun kısa filmi Momotaro'dur (1918). Japon
animasyon endüstrisi yavaş yavaş gelişmeye başlasa da savaş öncesi
dönüm noktası Chikara to Onna No Yononaka'dır. Japonya'da 1932 yılında
ortaya çıkan ilk kısa sesli animasyon filmdir.
Dünyanın
başka bir yerinde animasyon endüstrisi gelişmekle kalmıyor aynı zamanda
yeni bir yer kazanıyordu. Bu alanın tartışmasız liderleri Walt Disney
ve Flesiher Kardeşlerdi. Walt Disney için uzun bir animasyon yapmak bile
nasıl bir şoktu insanlar şimdi unuttular. Ama 1937'deki Pamuk Prenses
ve Yedi Cüceler ezici bir coşku ile karşılanınca, Disney animasyonun
filmler kadar uygun ve anlamlı bir basın organı olabileceğini
kanıtlamıştı.
Disney
ve Fleisherler'in animasyon filmlerinin etkisi ve popülaritesi sadece
Amerika ile sınırlı kalmamıştır. 2.Dünya Savaşından önce, bir çok
çalışmaları Avrupa ve Asya'da kabul edilebilir bir izleyici kitlesi
tarafından görülmüştür. Bu çalışmalar ayrıca Japon grafik hikaye
anlatımını sonsuza kadar değiştirecek olan genç bir adamı da
etkilemiştir.
Ne kadar inanılmaz görülürse görülsün Japonya'daki anime
ve manga endüstrisinin başarısı bir adamın omuzları üzerindedir: Osamu
Tezuka.
Gözü ileride olan bir animatör olan Tezuka 2.Dünya
Savaşından sonra bir çizgi film sanatçısı olur. 1947'deki ilk önemli
eseri roman uzunluğundaki Shintakarajima ya da "Yeni Hazine Adası"nı
yaptığında sadece 20 yaşındadır. Birkaç ıl içerisinde "Managa'nın
Tanrısı" adıyla Japonya'nın en popüler manga sanatçısı olacaktır.
Tezuka'nın yaklaşımı o zamana kadar ortaya çıkmış
çalışmalardan farklıdır. Bir çok çağdaş manga hikayeleri açıkça,
sahnesel bir tarzda anlatılırken Tezuka'nın illüstrasyonları hareket ve
duygu ile patlamıştır. Fransıs ve Alman sinemalarından alıntı
tekniklerle hikayelerini yüzlerce sayfaya genişletmiştir. Tezuka'nın
yaptığı hikayeleri bir film yapıcısı gibi anlatmaktı. Bu arada Tezuka
ayrıca bir jenerasyon sanatçıya bir hikayeyi devinimsel olarak nasıl
canlandıracaklarını ve yazacaklarını öğretiyordu.
Manga ve anime hayranları için Tezuka'nın en aşikar
katkısı karakterlerinin tasarımıdır. Bir sanatçı çoğu zaman karmaşık
hikayelerini anlatabilmek için geniş bir duygusal şablona ihtiyaç duyar.
İlham kaynağı olarak Tezuka, çocukluğunda çok sevdiği savaş öncesi
Disney çizgi filmlerine yönelir. Tıpkı Mickey Mouse ve Donald Duck
Tezuka'nın hayvan ve insan karakterlerinin kocaman ifadeli gözleriyle
yuvarlak kafaları vardır. Bu özellikler basit ve karikatüristik görülse
de bir karakterin dalkavukluktan öfkeden delirmeye kadar çok geniş bir
açıda duygu yansıtmasını sağlamıştır.
Manga ve anime sanatçılarının ardıl nesilleri Tezuka'nın
karakter tasarımlarının esnekliğini keşfetmişler ve kendi çeşitli
çalışmalarına uygulamışlardır. Bu da basitleştirilmiş yüz ifadeleri ve
frizbi büyüklüğündeki gözleriyle bugünün "manga stili" karakterlerine
rehberlik etmiştir. Sailor Moon Speed Racer ve hatta Ash Ketchum
gösterişli canlı görünüşleri için Tezuka'ya teşekkür etmelidir. Sonuçta
Tezuka'nın bir manga sanatçısı olarak büyük başarısı savaş sonraki
animasyon endüstrisinde daha doğrudan bir etkiye neden olmuştur.
Filmden Televizyona
1950'lerin ortalarında, Hirsohi Okawa Japon film şirketi
Toei'nin yöneticisiydi. Okawa'nın rüyası Ameika'daki Walt Disney
stüdyoları tarafından yapılanlara benzer animasyon çalışmalar yapacak
bir Asya film stüdyosu kurmaktı. 1956'da Toei Animation kuruldu ve iki
yıl sonra şirket ilk uzun metrajlı çalışması "The Tale of the White
Serpent"i yayımladı.
Bir
Çin efsanesi üerine kurgulanmış olan "The Tale of the White Serpent"
Dsiney'in tipik çalışmalarından epeyce koyu bir tondaydı. Bu ve Toei'nin
bunu takip eden filmleri "The Mischievous Prince Slays the Gian Serpent
(1963); The Adventure of Horus, Prince of the Sun (1966); ve Puss in
Boots (1967), daha önce görülenden farklı animasyona daha ciddi ve
yetişkin yaklaşımı için bir yol döşemiştir. Bu sonraki üç film ayrıca
anime dünyasının iki dev ismi Isao Takahata ve Hayao Miyazaki'nin ilk
çalışmalarının bazılarını nitelendirir.
Manga'nın tartışılmaz devi Tezuka, 1958 yılında Wu
Cheng'in the Pligrimage to the West(1)'ine dayalı bir Toei çalışması
için storyboard(2), film senaryosu ve karakter tasarımları üzerinde
çalışmaya başlamasıyla resmi olarak anime dünyasına girer. 1961'de film
Alakazam the Great adı altında yayımlandığı zamanlarda Tezuka, ileride
Mushi Prodüksiyon olarak adlandırılacak olan Osamu Tezuka Prodüksiyon
Animasyon Departmanını kurar. Amacı henüz küçük olan Japon televizyon
endüstrisi için animasyon tiyatrosal çalışmalar yanında serisel
çalışmalar yapmaktır.
Muchi
Prodüksiyon'un ilk serileri Tetsuwan Atom (Astro Boy) sadece birkaç ay
ile ilk yerli üretim animasyon televizyon şovu olma şansını kaybeder. Bu
onur, kısa tarihi çizgi filmler sunan Otagi Manga Callendar ya da
"Manga Hikayeleri Takvimi"nin olur. Ama tüm siyah beyaz şanıyla Tetsuwan
Atom, öyküleştirilmiş hikayelerde aynı sanatçıların görev aldığı ilk
muntazam animasyon programıdır. Tezuka'nın aynı adlı manga'sında
Tetsuwan Atom, bir robot çocuğun suça karşı savaşması ve arkadaşlarını
koruması ile ilgili ilginç maceraları takip eder. Oldukça popüler olan
bu şov dünya çapında yayılmıştır.
Mushi Prodüksiyonun ilk serilerinin başarısıyla, Tezuka
başka manga çalışmalarını hemen bir sonraki animasyona adapte eder.
Jungle Taitei (Kimba, Beyaz Aslan) ilk renkli Japon animasyonu ve ilk
Amerikan ortak yapımıdır. NBC Televizyonu serilerin finanse edilmesine
yardım eder ve ABD'de dağıtımını üstlenir. Ne yazık ki, yayın istasyonu
ayrıca serilerin yapımında kontrol sahibidir ve Tezuka'nın adaptasyonunu
sınırlar. Orijinal hikayede ana karakter Kimba yetişkinliğe ilerler ama
televizyon serileri onu hep bir ergen olarak tutar. Daha sonra Jungle
Taitei Susume Leo! (Leo the Lion)'da Tezuka bunu düzeltme imkanı bulur.
Mushi, yeni programlar ve hatta ara sıra 1969'daki Senya
Ichiya Monogatori gibi animasyon filmler yapmaya devam eder. İleride,
prodüksiyon şirketi iflas edecektir. Tezuka ise sadece çizgi roman
çizmeye dönmeyecektir çünkü zaten hiç durmamıştır. Animasyon kariyeri
boyunca yeni ve heyecanlı başlıklarla manga hikayeleri için sürekli
artan talebi doyurmaya devam eder. Manga çalışmalarını (Black Jack ve
Ambassador Magma gibi) animasyona aktarmayı diğer sanatçılara bırakır.
Sofistike 70'ler
1960'larda yapılan Japon animasyon televizyon serileri
ne kadar yeni ve heyecan verici olursa olsunlar bir çoğunun çocuklar
için yapıldığı gerçeği göz ardı edilemez. Bununla birlikte dikkate şayan
tek tük istisnalar vardır. Jungle Taitei sık sık kompleks, çok bölümlü
senaryo riskine girer. Bir
başka şov 8-Man (8th Man, Sekizinci Adam) suçlular tarafından öldürülen
ve robot olarak yeniden yaşama döndürülen bir adamın hikayesidir. Mach
Go Go Go (Speed Racer) bazen çok katı olabilmektedir ve hatta yakın
arkadaşı ahmak maymunu bile. Genel olarak animasyon televizyon
programları doğru ve iyi kötüye karşı formülünü izlemişlerdir.
Tüm bunlar 1970'lerde değişir. Televizyon animasyonunda
daha sofistike bir yaklaşımı başlar. Bu Money Punch, garip adlı bir
manga sanatçısının yaptığı bir programda oldukça iyi göze çarpar. Lupin
Sansei bir hırsızlık erbabı olan ana karakter ile ilgilidir. 1920'nin
Fransız yazarı Maurice Leblanc'dan esinlenen şov biraz komedi biraz da
hızlı maceradır. Yetişkinlere yönelik mizaç ve paldır küldür şiddeti ile
paketlenmiş olan Lupin Sansei yaş ortalaması daha büyük bir izleyici
kitlesini hederler. Bu programın bulaşıcı deliliği 2 televizyon devam
serisine ve çeşitli film çalışmlarına devam eder.
Televizyon
animasyonunun inanılmaz sıçramalar yaptığı alan Bilim Kurgu olur.
Kagaku Ninja-Tai Gatchaman (Battle of the Planets & G-Force), Great
Mazinger, ve Uchu no Kishi Tekkaman (Tekkaman) şık robot ve uzay gemisi
dizaynlarıyla izleyiciyi etkilerken Japon televizyon izleyicilerinin
hayal gücünü gerçekten yakalayan Uchu Senkan Yamato (U.S.: Star
Blazers)'dur. Seri, uzaylıların istilasına karşı dövüşen ve insanlığı
yok olmaktan kurtarmaya çalışan Uzay Savaş Gemisi Yamato'nun
mürettabıtını takip eder. Çoğu zaman sert ve cesur Yamato iri ve
biçimsiz uzay serileri için bir kitlenin olduğunu gösterir. Seri o kadar
popüler olmuştur ki çeşitli tiyatral çalışmaları çok sayıda üretilir.
Tezuka'nın
dönemine ait Sanatçı Leiji Matsumoto Yamato'nun dinamik karakter ve
mecha tasarımlarını hazırlar. Aynı zamanda karmaşık insan duygularıyla
dolu olan senaryoya katkıda bulunur. Matsumoto daha sonra bu yeteneğini
başka etkili bilim kurgu TV şovu Uchu Kaizoku Captain Harlock ve 1979
filmi Galaxy Exress 999'da gösterecektir.
1966
yılındaki Tetsujin 28'de Shotaro Kaneda ilk çağırıldığından beri "iri
robot" şovu Japon animasyonunun dayanak noktası olmuştur. Bilim kurgu
alt-türü, 1979'da Mobile Suit Gundam'ın ilk gösteriminden sonra önemli
yeni bir anlam kazanır. Yamato'nun destansı hikaye unsurlarıyla Tetsujin
28 go'nun (Gigantor) iri, insansı robotlarıyla birleştiren MS Gundam
aklı başında ve heyecan verici bir uzay serisidir. Senaryo, mekanik
savaş zırhlarıyla gelecekteki bir uzay savaşına karşı gelen güçleri
anlatır. İnsan pilotlar, koruyucu olarak dev robotlar giymektedirler.
Başlangıçta tesadüfi bir başarı olan Mobile Suit Gundam,
yeniden yayımlanmasından ve üç tiyatral filme derlenmesinden sonra
kısa sürede usual alanda bir tutku haline gelir. Taşkınlığı beslemesi
için serilerin mecha'larına dayanarak plastik modelleri yapılır. Kısa
bir süre sonra yeni Gundam filmleri, videoları ve televizyon devamları
ortaya çıkar.
Birkaç yıl içinde Gundam'ın imtiyazını alan yeni uzay
serileri belirir. Bunlardan en çok kayda değer olanları dişli Sokokihei
Votoms (Armored Trooper Votoms) ve zorlayıcı Chojiju Yasai Macross
(First 1/3 of Robotech) olarak sayılabilir. Her ikisi de çok geniş bir
izleyici kitlesine sahip olur ve çeşitli animasyon permütasyonları
yeniden ortaya çıkar.
Patlama 80'ler... devam edecek
1 Bu daha sonra Dragonball için de kaynak olan Maymun Kral (Monkey King) efsanesidir. 2 storyboard: bir televiyon reklamının her sahnesinin elle ayrı ayrı çizimi
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder