Aşağıdaki yazıda da görüleceği gibi anime, bizim için Japon çizgi
filmidir. Manga ise Japon çizgi romanları. Çizgi filmlerin çocuklar için
olduğunu mu düşünüyorsunuz? ya da hangi ülkenin yaptığı fark etmez mi
diyorsunuz? O halde bence anime ya da manga tarzını bilmiyorsunuz.
0-12 yaş arası çocuklara, gençlere, erkeklere, kızlara ve
yetişkinlere yönelik bir çok anime manga serisi bulunmakta. Gördüğünüz
birkaç seriye göre bir genelleme yapmadan önce belki de size hitap eden
bir çalışmayı görmelisiniz.
Manga ve Anime Nedir?
-Eri Izawa'nın yazısından alıntıdır.
Kaynak: Rei'nin Anime Sitesi
Manga'nın Japon çizgi romanları ve anime'nin Japon
animasyonu olduğu ve anime'nin genel olarak -ama her zaman değil-
popüler manga'nın çizgi film versiyonu denilebilir. Bu bir bakıma doğru
olsa da yanıltıcı bir tanımlama olabilir. (Japonya'da anime teknik
olarak tüm animasyon film, manga da bütün yazılı çizgi roman anlamına
gelmekte iken Japonya dışında anime'nin Japon çizgi filmleri, manga'nın
da Japon çizgi romanları olarak algılandığı dikkate alınmalıdır.)
Her şeyden önce, Japonya'nın çizgi romanı batıdan
çaldığını iddia edenler olabilir ama unutulmamalıdır ki Japonlar, çizgi
sanatını çok uzun zamandır gerçekleştirmektedir (yüz yıllar öncesinden
karikatürleştirilmiş hayvan ve insan figürleri olan günümüz manga'sının
özelliklerini taşıyan mürekkepli çalışmalar bulunmaktadır). Bunun
yanında manga tarzının bazı özelliklerinin batıdan alındığı da doğrudur
Osamu Tezuka, modern manga'nın babası, Disney ve Max Felisher'in
çalışmalarından etkilenmiştir), ama ana hatları olarak yani temel
çizgiler, biçim özellikleri kesin olarak Japon'dur. Manga'yı, Çin'in
batıdan daha çok etkilediği söylenebilir.
İkinci olarak, Japon anime ve manga çalışmaları pek çok
farklı türdedir. "Çizgi filmler çocuklar içindir" düşüncesi içindeki pek
çok batılı ülkenin aksine Japon mangaka (çizgi roman çizerleri), küçük
bir çocuktan koca bir adama kadar her yaşa hitap eden eserler ortaya
koyar. Hatta çocuklar için yapılmış olan çalışmalar bile basit ve
sıradan olmayabilir. Amerika, çocuk programlarında hayatın
gerçeklerinden kaçarken çocuk manga ve anime'lerinde Japonlar bazen
ölümü açıkça verebilir (Voltron'un Amerikan versiyonunda kahramanın
ölümü ile ilgili her türlü içeriği kaldırılması gibi). Japon anime ve
manga'larında öğrencilerin sınıfta ya da ödev yaparken, insanların
ofislerinde çalışırken görülmesi bir sürpriz değildir. Çalışma etiği
sürekli arka planda var olan bir unsur gibi görünmektedir. Ayrıca
teknoloji sempatik bir şekilde verilirken Amerikan çizgi romanlarında
teknolojinin gösterilmesinden ya kaçınılır ya lanetlenir ya da mümkün
olduğunca basitleştirilir.
Üçüncü bir temel farklılık, diğerlerinden onu ayıran ve
kolayca fark edilebilir kılan eşsiz Japon manga ve anime stilidir. Bu
tarzın sınırlı olduğu anlamına gelmemektedir. Geniş biçim arenasında her
manga sanatçısının farklı ve eşsiz tarzları vardır. Örnek tip, kabarık
saçlı ve koca gözlü karakterler olarak verilse bile bunun yanında bir
çok farklı tip çizimlerde mevcuttur; Matsumoto'nun eğri büğrü çizilmiş
ezik şekilli "çirkin" kahramanlarından Miyuzaki'nin çalışmalarındaki
yumuşak hatlı karakterlere kadar. Ve elbette süper kahraman vurgusu
azdır. Bir çok manga'da erkek ve kadınlar ille de cinslerinin
şişirilmiş, abartılmış süper kahramanları değildir ve vücudu saran
kıyafetlerden başka şeyler de giyerler. Aslında anime ve manga
karakterlerinin modaya karşı tek ve estetik bir meyilleri vardır.
Japon manga ve genel süper kahraman çizgi romanları
arasındaki küçük bir farklılık da manga'ların genelde (her ne kadar
yayıncıların etkisi büyük olsa da ve bazen hikayeyi doğrudan etkileseler
de) sadece bir sanatçı tarafından yapılmasıdır. Farklı olaylar ve
hikayeler yapmak isteyen birden fazla yazarın olduğu genel süper
kahraman tipinden farklı olarak manga daha çok bir roman gibidir. Tek
bir yazarın kaleminden detaylı ve tam bir dünya sunar. Karakterler
istikrarlıdır ve büyür ve olgunlaşırlar. Başka bir konu da manga
haftalık ya da iki haftada bir yayımlanan diğer bir çok sanatçının
eserinin de bulunduğu dergilerde yer alıyor olması ve editörlerin her
defasında heyecanlı, bir sonraki bölümü iple çekiyorsun tarzı bitişler
beklemeleridir. Bu nedenle konunun gelişmesi ve oldukça hızlı ilginç
kesmelerde olması gerekmektedir.
(Bir başka farklılık ise Japon dilinin onomatopoetik
karakteridir. Ses efektleri çok iyi oturur ve aptalca görülmez. Bu dilin
bir özelliğidir; çevirilen manga'lardaki ses efektleri bile işe pek
yaramaz.)
Belki de gerçek hayat ile umutlandıran fantastik
dünyanın karışımları anime ve manga'yı çekici kılan bir nedendir.
Doraemon, Ranma ½ ve Kimagure Orange Road gibi pek çok popüler seri
okula giden, ödev yapan, ana babaları tarafından azarlanan sıradan
günlük hayatlarının yanında psijik güçler, farklı (uzaydan ya da robot)
arkadaşlar gibi onları bir nevi özel yapan gizli hayatlara sahip
karakterleri işler. Bu sayede okuyucu, kendini karakterin yerine
koyarken aynı zamanda imkansız fantastik yaşamlarla sıradanlıktan tek
düzelikten kaçabilmektedir.
Okuyucular, uzak gelecekteki ya da çok eski zamanlara
ait yaşamlarda, mükemmellikten uzak, ufak tefek kusurları olan,
hayalleri, umutları olan 3 boyutlu karakterlerin yerine kendilerini
koyabilmektedir. Sadece ortalıklarda dolaşıp kötüleri yok eden bazı
Amerikan süper kahramanların aksine Japon karakterlerin genelde
hayatlarında, yaşamlarını fazlasıyla etkileyen başka amaçları vardır.
Karakterler konular içine sıkıştırılmamışlardır. Bunun yerine hikayeler
karakterlerden çıkmaktadır. Manga ve anime'nin kalbi karakterlerin
kalbidir.
Bu bizi anime ve manga'nın diğer üç yönüyle tanıştırır: Dünyanın gerçekliği, tinsellik ve her şeyin bittiği gerçeği.
Çizgi romanlarda çizim ve kelimelerin karışımı eşsiz bir
çevre ortaya çıkarır. Çizimler olayı beyinde görselleştirirken,
kelimeler gerçek kılar. Kelimeler çizimin ifade edemediğini açıkça
verirken bir resim belki milyonlarca kelimeye bedel olabilir. Anime
içinse, animasyon özel bilgisayar grafikleri çıkana kadar özel efekt
ekiplerinin bile yapamayacaklarını yapabilmekteydi. Bununla birlikte
çizim, bir hikayenin hayata gelmesi için konuya gerek duyar.
Daha önce de belirtildiği gibi, Japon çocuk çizgi roman
ve animasyonları bile ölümü işler. Ayrıca düşmanın sadece kötü değildir.
Gundam gibi serilerde görüldüğü gibi kötülerin de kendi umutları,
rüyaları ve yaptıkları için nedenleri vardır. Sadece çılgın şeytani kötü
değildirler. Onlar gerçektir.
Aksiyonların sonuçları vardır. Eğer kahraman başarısız
olursa sonuçlarına katlanmak zorundadır. Ve eğer kişi zeki ise aynı
hatayı tekrar yapmamayı hatırlayacaktır. Karakterler büyür ve
değişirler, yeni becerilere sahip olurlar, eski becerilerinde
ustalaşırlar, olgunlaşır ve bilgelik kazanırlar (tabi eğer Doraemon gibi
komik bir seri değilse).
Manga ve anime ile ilgili başka bir özellik ruhani bir
iyimserlik içermeleridir ve sadece iyi-kötü kavgası olmamalarıdır.
Kötüler gelişip bir kurtuluş bulabilirler. Mutsuz kahramanlar, kişisel
krizler sonrası kendilerini ve sonunda mutluluğu bulabilirler. Hayatın
savaşılması gereken bir nedeni ve amacı vardır. Çok çalışma kazandırır…
ama belki de uzun bir çalışmadan sonra. Zorluklar var olabilir ama
üstesinden gelinebilir. Güç, bazen fedakarlıklarla diğerlerine yardım
etmekle elde edilir. Bir çok seride görülse de tüm seriler bu ruhani ya
da psikolojik mesajları içermez. Bu basit ama yaygın temalar iyi konular
ve karakterlere az çok inandırıcı bir şekilde işlendiğinde sihir
gerçekleşir.
Tüm iyi hikayeler ya da gerçek hikayeler gibi manga ve
anime'nin bitmeye eğilimi vardır. Kahramanlar ölür veya evlenir veya
ortadan kaybolur. Özellikle anime serileri bu konuda oldukça iyidir. Bu
üç sondan birisi ile bitebilir: kahraman kazanır, kahraman ölür (genelde
kazandıktan sonra), kahraman bir şekilde (büyük bir bedel ödeyerek)
kazanır. Tabi ki, anime veya manga genel de gözünüzden yaş getirecek ya
da son satıra kadar gözünüzü dört açıp okumanızı sağlayacak
ustalıktadır.
Sanırım bu konu üzerinde oldukça durdum. Ayrıca yardı
ciddi anime manga (kendi tercihlerim olan) için eğilim gösterdim. Ve
ayrıca büyük olasılıkla bazı türlerin doğasını açıklamadım (saf iş, seks
ya da politik hiciv manga'lar). Ve bir şekilde bir sürü süprüntünün
olduğu gerçeği üzerinde açıklamalar yapıyorum. Bir çok alanda olduğu
gibi anime ve manga da bir konusu olmayan seks, 2 boyutlu karakterler,
tatsız şakalar ve berbat çizimlere sahip olabilir. Bununla birlikte
eğlendirici, eğitici ve mutlu edici başka dünyalara açılan küçük kapılar
olan en iyi manga ve anime serileri kaçırılmaması gereken gerçek
hazinelerdir. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder